Salı, Ekim 24, 2006

Balyoz ve memleketlim;

Sayın başbakanımızın rahatsızlanması ve arabadan çıkamayınca ön camın balyozla kırılması yurdum vatandaşını da etkiledi. Hani bir köy evi deyince aklımıza gelen bir oda şekli vardır: duvarda asılı bir halı, kilim tarşı bir bir eşya ve onun hemen yanında asılı duran bir tane tüfek. Ve şöyle bir senaryo olmuştur her zaman: eve bir yabancı gelir(gelen yabancının öldürülmesi gerekiyordur) veya evin erkeğinin dışarı çıkıp peşine düşmesi gereken bir adam vardır(bu adamın da öldürülmesi gerekiyordur) adam eşine seslenir: "Hanım tüfeği getir!".

Başbakanımızın bu durumundan sonra bu akıllara gelen senaryo ve evdeki dekorasyonda biraz değişiklikler oldu. Duvardaki tüfeğin yerini balyoz aldı! Ve artık evin erkeği eşine "Hanım balyozu getir!" diye seslenmeye başladı.

Hiç yorum yok: